Deprem, dünyanın birçok bölgesinde sık sık yaşanan doğal afetlerden biridir ve ciddi hasarlara neden olabilir. Bu nedenle, deprem sigortası da önemli bir konudur ve Türkiye'de deprem sigortası zorunlu hale getirilmiştir.
Deprem sigortası, bir mülkün veya taşınmaz malın deprem kaynaklı zararlarına karşı korunma sağlar. Bu sigortanın kapsamı genellikle bina ve taşınmaz malları kapsar ve hasar durumunda poliçede belirtilen miktarda ödeme yapılmasını sağlar.
Deprem sigortasının zorunlu hale gelmesiyle birlikte, deprem kaynaklı hasarların tazmini konusunda da birçok hukuki düzenleme yapılmıştır. Bunlar arasında özellikle 7269 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler dikkat çekmektedir. Bu kanun, deprem sigortası kapsamında oluşan hasarların tazmini için gerekli düzenlemeleri yapmış ve bu süreçte çeşitli kurumlar ve birimlerin görevlerini belirlemiştir.
Deprem sigortası poliçesi sahibi olan bir kişi, hasar durumunda öncelikle sigorta şirketiyle iletişime geçmelidir. Sigorta şirketi, hasarın türüne ve miktarına göre hasar tazminatı ödemeyi taahhüt eder. Ancak, sigorta şirketi tarafından ödenen hasar tazminatı yeterli görülmezse veya hiç ödenmezse, poliçe sahibi hukuki yollara başvurabilir.
Hukuki yollar arasında öncelikle, hasarın tazmini için sigorta şirketi ile yapılacak müzakereler yer alır. Eğer müzakereler sonuç vermezse, poliçe sahibi hakem heyetine veya mahkemeye başvurabilir. Bu süreçte, deprem sigortası poliçesi ve hasarın türüne ilişkin belgeler önemli delil niteliği taşır.
Sonuç olarak, deprem sigortası hukuku, deprem kaynaklı hasarların tazmini için gerekli düzenlemeleri içerir ve bu süreçte sigorta şirketleri, kurumlar ve birimler ile poliçe sahiplerinin hakları ve sorumlulukları belirlenmiştir.
Deprem Sigortası